30 Ocak 2016 Cumartesi

Masal Tekerlemeleri


Masal Tekerlemeleri

 Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken... Ben bağda üzüm bekler, derede odun yükler iken, bir varmış bir yokmuş... Masalın yalanı mı olurmuş. O yalan bu yalan, fili yuttu bir yılan... Bu da mı yalan? derken; sabahleyin erken, keçiler koyunları tıraş ederken, tahta kurusu saz çalar, sıçan cirit atar iken, çıkmış bir kocakarı ortaya... En sonunda açmış ağzını yummuş gözünü. Bir laf etmiş, bir laf etmiş... Bakalım ne laflar etmiş...

Masal masal mat atar, İki tilki ot satar. Bindim deve boynuna, gittim Halep yoluna. Halep yolu gül pazar; içinde tilki gezer. Tilki beni korkuttu, kulağını burkuttu. Çık çıkalım çardağa, ok atalım ördeğe, ördek başını kaldırmış, velvelesini saldırmış. Velvelesi dizinde gönlü vezir kızında. Vezir kızı bal kaynatır; içinde kaş oynatır. Bir varmış, bir yokmuş. Sofrasında mum olayım, bahçesinde gül olayım. Var varadan, sür süreden, Manisa'dan Tire'den, şimdi ki hal buradan Soğan sarımsak ağacı, bak¬lava başlar tacı. Kalaycı oldum kalayladım kapları, hep kırıldı tavaların sapları. Müezzin olsan minareye çıkmalı, kayyum olsan kandilleri yakmalı Kadı olsan el hatırı yıkmalı… İşim başımdan aşkın, Gezerken şaşkın şaşkın, Dediler abdal bu gece burada kal. Alalım san bir ahu hilal. Acele ile ettiler nikah. Zülüfleri tel tel kaşları siyah. Ay ay der yatar, vay vay der kalkar Böyle cadılar çok evler yıkar… Vardım çattım kılavuza: Ne yaptın bana? Ne yaptım ki sana? Başımda külah, kurtardı Allah. Duman çökmüş karşı ki dağın başına, İs bulaşmış bacıların eline, Başlayalım şu masalın başına…

Zaman zaman içinde, kalbur saman içinde. Develer top oynarken eski hamam içinde. Hamamcının tası yok, hamamın kubbesi yok. İçinde bir kadın gördüm, peştamalının ortası yok. Çarşıda bir tazı gezer, boynunda tasması yok… Tasmacıya dedim: “Bir tasma yapar mısın? Üç beş para kapar mısın?” Tasmacı dedi “Hay hay, tasmayı da yaparım,parayı da kaparım” Diğer masal tekerlermelerini buradan okuyabilrsiniz;